MUTFAK SÖZLÜĞÜ

Antre: Çorba ve başlangıç yemeğinden sonra sunulan üçüncü yemek.

Aperatif: Yemekten önce iştah açıcı olarak alınan içki veya yiyeceklerdir.

Benmari: Bir tencere yarıya kadar sıcak su ile doldurularak ağır ateş üzerine oturtulur. Bu tencerenin içine daha küçük bir kap, tabanı ve kenarları sıcak su ile temas edecek şekilde yerleştirilir. Yiyecekler bu ikinci kabın içine konularak pişirilir. Benmari, bu pişirme yöntemine verilen isimdir.

Çeşni: Yemeklerde farklı tatlar elde etmek için kullanılan çeşitli baharatlara denir.

Demlenmek: Pişen yiyecekleri ocaktan aldıktan sonra, üzerine kapak kapatarak kendi buharında dinlenmeye bırakmak anlamına gelir.

Dömi Glas: Yarı donmuş et suyu.

Eskalop: İnce dövülmüş tavuk göğsü ya da dana eti (yağsız ve sinirleri alınmış).

Flambe: İkram sırasında hazırlanıp sunulan alevli yemek veya tatlılara verilen addır.

Gratine etmek: Genellikle gratine edilecek yemeğin üzerindeki sosa rendelenmiş peynir serpilerek fırın ızgarasında kızartılması işlemidir.

Graten: Bir yiyeceğin üzerinin, fırında kahverengi ince bir kabuk bağlayana kadar pişirilmesi.

Helmelendirmek: Sebze ve kuru baklagillerin sularını çekinceye kadar pişirilerek , su ile tanelerin birbirine iyice geçmesi demektir.

Karaf: İçerisine içki konulan küçük sürahi.

Labne: Hiç tuzu olmayan yumuşak krem peynir. Daha çok tatlılarda ve pastacılıkta kullanılır.

Marinat: Et yemeklerine lezzet katmak veya yumuşamalarını sağlamak için taze ot ve baharatlardan hazırlanan sıvılar.

Mikser: Elektrikli çırpıcı, karıştırıcı.

Poşe etmek: Yiyeceğin kaynama noktasının altındaki sıcaklıkta pişirilmesidir. Kullanılacak sıvı bir taşım kaynadıktan sonra altı kısılarak kaynaması durdurulur.

Sote etmek: Eşit parçalara ayrılmış sebze veya etin sürekli karıştırılarak kahverengileşinceye kadar pişirilmeleri.

Terbiye etmek: Yiyeceklere, hazırlanan karışımda bir süre bekleterek yumuşaklık ve lezzet kazandırmak; veya yemeklerin suyuna un, yumurta, limon gibi malzemeleri ekleyerek koyulaşmasını sağlamak.

Üzüm çekirdeği:Üzüm çekirdeğinin çok güçlü bir doğal antioksidan olduğu biliniyor. Antioksidanlar hastalıkların oluşumunun önlenmesine, hormonal dengenin korunmasına, yaşlanma sürecinin yavaşlatılmasına destek sağlayabiliyor. Üzüm çekirdeğinin bağ dokularını da güçlendirici etkisi de var. Yani cildin daha sıkı ve daha esnek kalmasına yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra kan damarlarının genişlemesinde ve kasların rahatlamasında da etkili, bu da daha az kırışıklık ve ciltte daha az yaşlılık lekesi demek. Bu sayede kötü kolesterolü de düşürmeye destek sağlaması da üzüm çekirdeğinin özelliklerinden biri.

Sarımsak:Yüzyıllardır tedavi amacıyla sıkça kullanılan sarımsak, kolesterol ve trigliseridleri düşürücü etkisiyle biliniyor. Ancak faydası bununla sınırlı değil. Tansiyonu düşürüyor ve vücuttaki zararlı maddelerin etkisiz hale gelmesine yardımcı oluyor. Kalp rahatsızlıklarına da çok iyi geliyor.

Siyah üzüm kabuğu:Siyah üzümlerin kabuğu, bitki ve meyvelerde bol miktarda bulunan resveratro adlı bir madde içeriyor. Siyah üzüm bu maddeyi kendini korumak için üretiyor. Bu madde aynı etkiyi insan vücudunda da gösteriyor ve vücudu koruyor. Siyah üzüm kabuğunun önemli bir kanser önleyici etkisi var. Bu yetenekli madde kalbi koruyor, kolesterolü düzenliyor ve kilo kontrolüne destek sağlıyor.